15 Ağustos 2016 Pazartesi

GEL Bİ KAHVE İÇELİM SONRA




(12.08.2016 Diva Dergisi 83. sayfa)
GEL Bİ KAHVE İCELİM SONRA ...
Karma geçmişte açık kalan hesaplardır. Evrenin muhteşem döngüsünde insanlığa; “pardon size ait bir bakiye kalmış” demesidir. Ötelediğimiz, ertelediğimiz geçmiş hesapların günüdür. Ama asla bir öde borcunu değildir. Borç kanla değil anlayarak, o biliş düzeyinden bir üst basamağa nakildir. Yani bugün yaşananlar gerçekte bir bütünleme sınavıdır, hayat okulunda.
Olmaz arkadaşım, kardeşim, içimin asi yanı, öte ucu kendi evini temizlemeden sokaklar yıkanmaz. Bu yaşama gelme sebebini bilmeyenin, neden bunları yaşadığına dair bir fikri olamaz. Bu hayattaki evinin bedeninden ibaret olduğunu lakin o bedene de bir süreliğine misafir olduğunu idrak etmeli insan. Hatta bu bedende öğrenmen gereken ödevlerin varken sen yan sınıfı, okul idaresini şikâyet edip duruyorsun...
Bu bedendeki görevin tanrıcılık oynamak mı sanıyorsun? Kendi fikrini evren yasası kabul etmek, güneşin kendini ısıtmak için doğduğunu söyleyen bir çocuğunkinden farksız görmüyor musun?
Kendimizi tanımaktan acizken her şeyi herkesi ne kadar da yargılar olduk!? Bak bakalım hayatına neler yaşıyorsun? Neleri korkuyla, kaygıyla yapıyorsun? Neler seviyorsun nerede senin olmayanı yargılıyor karalıyorsun? Gel paylaşalım diyemiyorsun?
Önce bi sakinleş, öfken kendine!!! Gücü elde eden egosunu kral ilan ediyorsa olmaz kardeşim...içimin kanayan yanı olmaz.Kaldırdığın el kendine.Gel bir kahve içelim sonra dur de içindeki savaşa.sen gidersen bir eksilirim sende gitme bu bahçe renkleriyle güzel .Evrilmezsek ,devriliriz !!! İçindeki intikamcı, nefret söylemcisi, kaygılı,yaralı çocuğa sarılmazsan dışındaki yaralar bitmez...içindeki oh olsunlar,taraftarlıklar, ben aslaaa cılıklar seni kızdığın şeye dönüştürür.ben dersen ,o dersen kendini bölersin ...bak aynaya böyle daha güzelsin... içindeki öfkeyi süpür sevgiye yer açılsın…
“Önce o başlattı, kıskanç mıyım ben, ne alaka bilader görmüyor musun o yaptı, ne nefreti ya ben miyim nefret” diyenlere selam olsun. Sen karşısında durmazsan vuran el boşluğa düşer. Hadi boz ezberini öfkenin bırak aksın ... sevilmeyen yanı da sevgi kaplasın ...her karşıt karşısını doğurur... taraf olma yan yana ol ... içinde ol ki dışına yansısın...
Hadi sen gel önce evini temizle...
Ahengi yaratmak için neler mümkün?
Çok ciddi bir "travma sonrası stres bozukluğu" yaşıyoruz. Ne acıdır ki farkında olmadan bu durumu besliyoruz da... çok ciddi bir algı manipülasyonu ve bilinçaltı tohumlarına maruz kaldık. Merak kanallarımızı açıp, beyimizin en hızlı öğrenme merkezini çalıştırdık ve ülkemizde neler olduğunu anlamaya çabalarken… saniye saniye vahşeti, tüm güven duygularımızı derinden sarsan görseller izledik. Hepimiz mutsuz, umutsuz titreşimlere dönüştük ve acilen temizlenmek zorundayız aksi halde bugün ekilen tohumlar yarınımızın zehirli sarmaşıklarına dönüşecek ve tohumların ekilmesinden sorumlu olmasakta içimizde bu tohumları büyümesine izin vererek her şeyden sorumlu olacağız...
Enerji frekansınızın düşürülmesi sizi kaygı bozukluğuna iter, zihin kontrolünüzü dış evrene vermiş olursunuz ve yönetilmeye mahkûm kalırsınız. Kendi ruhsal gücünüzü, kalbinizin enerjisini, zihin kontrolünüzü bir an önce ele alıp aklı selimliği korumak BU ZAMAN DİLİMİNDE YAŞAMAYI SEÇMİS HER RUHUN ASLİ GÖREVİDİR... HATIRLAYIN
Bir kişinin frekansını yüksek tutması min.350 kişi kişiye bilinç portalı sağlar. Yaydığınız frekans ile lütfen enerjinizi yüksek tutun. Bu sizin asli varoluşsal görevinizdir. Lanet okumayı bırakın, korku, agresif, öfkeli kalmayı seçtiyseniz zihin kontrolünüz ele geçirilmiştir. O düzlemden çıkın ve dinginleşin... Kızdığınız ve yargıladığınız her durumda siz o enerjiye dönüşürsünüz. Kaos için akü görevi görürsünüz. HER NE YAPARSANIZ YAPIN BİR DURUMA TARAF OLDUĞUNUZDA KARŞI DURUMU YARATIP, BESLEDIGINIZI HATIRLAYIN. Bu size o an için birey hissettirse de yıkımınızdır. Bunun gerçek olmadığını sadece o an buna tutunduğunuzu bilmelisiniz. Sakinliğe ve aklıselimliğe kendi merkezinizde dengede kalmaya birlik beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Tv, sosyal medya ya uzun zamanlar maruz kalmayın bilincinizin algınızın yönetilmesine izin vermeyin yaratılmak istenen toplumsal paranoyaya, kaosa akü görevi görmeyin. Kirlenen zihin o frekansın yayını yapar.
Peki, ne yapalım?
*Uyku düzeni bozulanlar lavanta kokusu sakinlik ve dinginlik frekansına geçmenize yardım eder
*Su içme miktarınızı arttırın, suyu kodlayın. İçtiğiniz suya emir verin; " bedenimde huzur ve dinginlik yarat"
*Enerji frekansınızı en hızlı en yükseğe çıkaran koku GÜL YAĞI dır mümkünse bir yağdanlıkta işyerlerinizde kokulandırın... yoksa gül kokulu oda parfümleri tercih edin .. bileklerinize damlatıp gün boyu enerji alanınızı bu frekansa akortlayın..
Hiçbir şey bulamazsanız “en mutlu olduğunuz an” ı hatırlatan bir koku kullanın...
*Biliyorsanız meditasyon ve nefes teknikleri ile bilmiyorsanız mantra müzikler dinleyin (gayatri mantra deva premal )
*Kaygı hissettiğinizde hemen bir bardak su için,geleceği kodlamayın şimdide kalın..
*Kışkırtan felaket senaryolarını sürekli etrafınıza anlatmayın, lanetlemeyin yargılamaktan kaçının, bir karşı taraf yaratmaya son verin.
*Uğultu ya da çınlamayı andıran yayın sesleri duyarsanız hemen kulaklıklarınızı takın frekans yayına maruz kalmayın
*Bilinç dönüşüm zamanları kaos olarak algılanır ancak ahenge dönüşmesi her birimizin bireysel dönüşümüne bağlıdır. Evrimsel dönüşüm ahlaki ya da toplumsal kavramlarla şekillenmez bilinç yükselmesi ile mümkün olacaktır lütfen buna odaklanın.
*Sürekli mağdur ve haksızlığa uğramışlık söylemleri böyle bir evren yaratmanıza sebep olduğunu hatırlayıp kurban enerjisinden yayın yapmayı durdurun. Dikkatinizi neye yüklerseniz onu çoğaltırsınız. Kendiniz ve sevdikleriniz için hayallerinizin ötesine geçebilmeniz için neler mümkün? İçinizdeki coşku ve ihtişamı yaşayabilmeniz için neler mümkün bunu sorun cevaplamayın ..enerjinizi,etrafta olan biteni tanımlamayın ...sadece sorun... İçinde bulunduğum kaostan ahenge dönüşmek için neler mümkün? Mucizelere dönüşünceye dek soruda kalın.
*Kaygı düzeyinizi kontrol edemiyor, öfke patlamaları yaşıyorsanız bir terapiste başvurun.
*Dikkatini yönelttiğin şey duygunu yönetir. Duygusunu yöneten kaderini yönetir hatırlayın.
*RUHUN YOLCULUĞUNDA KUTUPSALLIĞI, TARAF OLMAYI BIRAKIP; SADECE OLANA ŞAHİTLİK ETMEK VE ENERJİNİZİ YÜKSEK TUTMAK VE OLAN İLİZYON SANRILARININ ÜZERİNE ÇIKMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ. KUTUPSALLAŞARAK YOK OLURUZ. KUTUPLAR BİRBİRİNİ VAR EDER. IŞIĞIN OLMADIĞI YERDİR KARANLIK ...HAYDİ IŞIYALIM .. KASOUN AHENGE DÖNÜŞECEĞİ GÜNLERE ŞAHİTLIK ETMEK İÇİN NELER MÜMKÜN?




ÇOCUK