25 Nisan 2015 Cumartesi

MERKEZLENMEYE GİDEN YOLDA ENGEL KORKU !





            Korku; gerçekle yüzleşmeye başlamanın ruhsal tepkimesidir. Kendini keşfe çıkmak nereye gideceğini bilmediğim bir keşif yolculuğuna çıkmaktır. Ancak korkuyla gereğinden fazla iç içe kaldığında yani kaçmayıp da korkuyla yüz yüze durduğunda, bir süre sonra direnç kırılır, teslimiyet başlar işte o an korkunun yerini şevkate bıraktığı andır. Bizim korkak yanımızı tamamen içselleştirdiğimiz andır. Korkuyorsan kaçma… orada kal tüm korkunu yaşayıp tükeninceye dek, zihin yapmadan korkuyu varyosyonlar üretmeden sadece orada ol. Bu şekilde korkunun yok olup huzur ve şevkate karıştığı ‘an’ ı bulabilirsin. Yoksa her an korkuyu yok etmez arttırır.

                Hayatınızda her şeyin darmadağın olduğunu zannettiğiniz anlarınız olmuştur. Tamam artık dediğiniz, direncinizin kırılıp teslim olduğunuz ve o anlarda hemen talih dönmeye başlamıştır. Çünkü siz o anda teslim olmuş olduğunuz korku perdesine direnmekten vazgeçmişsinizdir. O perde yok olduğu anda evren size doğru akabilmiştir. İşte sistem bu kadar basit çalışır aslında ama ‘basit olan ZORDUR’. Orada olmak tam merkezinizde şimdide yaşamak için zihni susturmak  gerekir. Zihin yargılamadığında susabilir. Eylemsizlik halidir. “ol” ma halidir. Bastırmayız kimseyi ve kendimizi suçlamayız. Soruya cevap aramayız. Tamda anda durduğumuz zaman yüreğimizle de karşılaşırız ve evren hediyelerini sunar. Çoğu kez “an”ı yaşayamayışımızda zihnimiz yarının kaygısında yada geçmişin yasında, sorgusunda ve suçlamasındayken anda olmayı kaçırmaz. Bu aslında yaşamı kaçırmak kendimizi kaçırmaktır.

                Bir zen ustasına nasıl bu kadar bolluk ve sakinliğin içinde olabildiğini ve bu dinginliğin sırrını sordular. Ve zen ustası “ben yemek yerken sadece yemek yerim, uyurken sadece uyurum, otururken sadece otururum” şeklinde cevap verdi. “-bizde öyle yapıyoruz” dediler. Zen ustası “siz yemek yerken kimin pişirdiğini, uyurken yarın ne yapacağınızı, otururken dün ne yaptığınızı düşünürsünüz” dedi. Ve zihnimiz sürekli yargılar; önce kendinizi sonra beklentinize uymayanları…

               


Cesaret; korksanda yola devam etmektir…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder