30 Haziran 2016 Perşembe
28 Haziran 2016 Salı
DÜŞ KIRIKLIĞI
Düş Kırıklığı...
Kırdığınız düşlerdeki can kırıkları kesermi yüreğinizde burkulan yerleri, sizinde düşünceniz bulanırda kusarmısınız satırlara ?hayaldöşek serildiğiniz gecenin orta yerinden?
Insan insan olalı farkına değebilmiş midir egosunun? Hani gün doğumunda bir aşka perdesini, aralayıpda ego pencerelerini, içine doyasıya çekebilmiş midir yaşanmış ne varsa?
Günlerden bir gün çok sevdiğiniz bir çiçeğin suyunu ,gunesini ,toprağını ,ilacını düşündüğü gibi önemsemiş misindir? Bir kol boyu uzağındaki canı ?
Hani "abi sen o koltuğa oturma ,elinin kolun çarpar kırarsın yeni filizimi " dersin de can dostuna ... kırılıp dökülenler insan olunca hoopp kardeşiim demek daha mı zor ? Anlamsız ? Değersizdir?
Çiçeği ,köpeği,arabanı,paranı sevdiği kadar koşulsuzca sevse ya insan da insanı !!!
İnsan eliyle ölünmeyen günleri olmalı bu dünyanın...e.d
28.06.2016 als.
27 Haziran 2016 Pazartesi
25 Haziran 2016 Cumartesi
24 Haziran 2016 Cuma
23 Haziran 2016 Perşembe
22 Haziran 2016 Çarşamba
21 Haziran 2016 Salı
20 Haziran 2016 Pazartesi
(17.06.2016 Diva Dergisi 83. sayfa)
GÜNDEMİN KONUSU: ANNE KARNI
Siyaseti yöneten, gündemi değiştiren anne karnı: Acaba bizim hayatımıza neler yapmıştır? Sadece biyolojik oluşumumuza mı yardım etmiştir? Psikolojik algımız adına, varoluşumuz ve karmalarımız adına neler yapmıştır bu anne karnı ?!
Bebekler ilk varoluş aşamasından, yani hücresel anlamda bir araya gelip zigot oluşturduğu andan itibaren ruhları etrafta olan her durumu kayıt etmektedir. Hem annenin iç dünyasını hem de çevrede olan biteni algılamaktadırlar. Daha önemlisi belli bir aya gelinceye kadar bedene tam olarak yerleşmediğinden (bu gel git anları olarak da tanımlanır) hem yuvayı hem dünyevi hayatı deneyimlemeye devam eder. İşte tam bu sırada bilinçdışı sürekli kayıt altındadır. (önceki haftalardaki yazılardan bilindiği üzere bilinçdışının bir mantığı yok, tek amacı hayatta kalma mücadelesi)
Peki tüm bu anne karnı sürecinde bilinçdışı neleri kayda alır?
Annenin ruh hali, bebeğin düşürülmeye çalışılıp çalışılmadığı, erken doğum riski, aile içi sıkıntılar, neşeler, sevgi bağları, kordon dolanmaları, ikiz eşi sendromları, rahim içi miyomlar (kayıp ikiz sendromu), dış dünya, hormonal denge gibi her durumu son derece benmerkezcil bir tablo ile kayda alan bilinçdışı; tüm bunları şimdiki hayatınızda blokajlar olduğunun farkında mısınız? Sezaryenle doğmuş bir bebeğin; yaptığı çalışmaların sonunu getiremediği ve mutlaka destek ihtiyacı olduğunu bilseniz belkide neden şimdiki çocukların sürekli desteğe ihtiyacı olduklarını daha kolay anlayabilirdiniz. Ancak bunları çözmek de elimizde yeter ki dönüştürmeye istekli olalım kendimizi. Doğum süreci ve küvezde kalınmışlık; bebeklik dönemi ayrılık kaygıları, anne ile arasındaki bağ tüm hayatımızda ilişkilerimizi nasılda yönetir gizli bir el gibi arkamızdan ve bizler verdiğimiz her kararı tamamen kendi ruhumuzdan çıktığı yalanıyla kandırırız kendimizi…
Hayat boyunca hissedilen özellikle ilişki sorunlarını aydınlatan regresyon
çeşidi; anne karnı ve şimdiki hayat regresyonudur. Şimdiki hayat regresyonu kişinin bilinçdışı sanrıları, negatif blokajlardan arındıran, çocukluğumuz ve anne karnında olduğumuz süreç içerisinde belkide bize ait olmayan inanç ve blokajlardan arınarak şimdiki kimliğimize kavuşturan terapi yöntemidir.. Gerçekte kim olduğunla tanışma zamanı: Şimdiki hayat regresyon seansıdır.
DİREKSİYONDA KİM VAR ?
Regresyon terapi; şifa, huzur ve başarı aracıdır. Bilimsel bir yöntemdir. Ancak yine de bilinçdışının farklı boyutlarıyla çalışıldığından uzman ve deneyimli kişilerce yapılması gerekir. Çünkü biz terapiyi insanları uyutmak için değil aksine kendi gerçekliğine uyandırmak için kullanırız. Regresyon terapi öze dönüştür. İçsel ve öz kaynaklarımızda saklı olan definenizi keşfetmeniz ve gerçek potansiyelinize ulaşmanızın bir yoludur. Depresyon, fobi, takıntılı düşünceler, nedeni tıbbi olarak bulunamayan ve çözülememiş ağrı ve rahatsızlıklar, travmalar, öfke nöbetleri, bağımlılıklar, kişilik bozuklukları, hayatınızdaki kısır döngü haline dönüşen olayları çözebildiği gibi aynı zamanda davetsiz enerjiler ve bu dünyaya ait hissedememe yabancılaşmaları da çözümleyebilmektedir.
Migren diz travmaları eklem ağrıları bize geçmiş hayatlarda yaşanan travmaları anlatıyor olabilir hatta doğum lekeleri ve benler bile birer geçmiş yaşam izleridir. Şu anda mutlu ,huzurlu, bolluk bereket içinde bir hayat yaşamanıza hiçbir engel yoktur. Eğer ki siz kendinizi geçmiş yaşamlarda belli konulara yasaklamadıysanız. Çünkü bilinçaltınız sizi hayatta kalmak için korumaya çalışır ancak bu dataların tutulduğu bilinçaltının bir mantık süzgeci yoktur ve değişen hayat koşullarına uyarlanamaz. Beyninizin ve davranışlarınızın yüzde doksan yedisini
bilinçdışınız yönetirken; hangi seçimi özgürce kendinizin yaptığınızı iddia edebilirsiniz ki ?
Regresyon çalışmaları; bilinçli farkındalık seviyesinin hemen altında trans halinde çalışır ve seans bitiminde bilinçli zihinde her şey hatırlanır. Seansın kalıcılığını seans sırasında uygulanan beden terapi yöntemleriyle blokajlar bedenin sizden ruhsal boyuttan ve zihinden temizlenmek suretiyle …ruh –beden –zihin üçlüsü ile aynı anda dengeli olarak travma ve blokaj izleri dönüştürüldüğünden etkileri kalıcı ve hızlıdır.
Doğarsınız ve derler ki bu araba senin adı HAYAT . Direksiyonda sen varsın ... Nasıl istersen öyle kullanırsın ...Ağaca çarparsan, çukura düşersen tüm sorumluluk senin ...dikkatli kullan ... BU KOCAMAN BİR YALAN!!! ... Direksiyonda oturan siz olabilirsiniz ama arabayı otomatik pilot kullanır. Otomatik pilot; sizin atalarınızdan gelen genetik kodlarız, bilinçdışınız, küçükken size yapılmış öğütler, geçmiş hayatlar, size ait olmayan korkular, sizin miş gibi yapılan cümlecikler, ailenizin sizin için öngördüğü kimlikler, toplumsal baskılar, sosyal konumlar vs vs ... yani siz hariç her şey otomatik pilottadır ve siz sadece direksiyondasınızdır. BU ÇOK TEHLİKELİ UYANIN !!! Girilen her çukurdan çarpılan her köşeden kendinizi sorumlu tutarak size yaşatılmış vicdan azaplarından UYANIN …YA yan koltuğa geçip otomatik pilotun aracı kullanırken kahvenizi yudumlayın hayatınızda olan biten durumlardan " ah zavallı ben " konumunda yaşayın ... yada ÇIKARTIN CANIM ARTIK ŞU OTOMATİK PİLOTU DEVREDEN HAYATINIZIN DİREKSİYONUNU ELİNİZE ALIN... HAYATI YAŞAMANIN TADINA VARIN...
18 Haziran 2016 Cumartesi
17 Haziran 2016 Cuma
16 Haziran 2016 Perşembe
15 Haziran 2016 Çarşamba
14 Haziran 2016 Salı
13 Haziran 2016 Pazartesi
11 Haziran 2016 Cumartesi
10 Haziran 2016 Cuma
ERKEKLERİN TERCİHİ REGRESYON TERAPİ
10.06.2016 Diva Dergisi 91. Sayfa
Erkeklerin
Tercihi: REGRESYON TERAPİ !
Yeni bir
haftada yine yeniden merhaba…Bu kez yaşamı dönüştürme sanatlarından biri olan
Regresyon Terapiden, nasıl ve neden bu kadar dönüştürebildiğinden konuşalım.
Regresyon
Terapi hayatınızda sizi mutsuz eden konu başlıklarıyla ilgilenir. Evet konu
içeriğiyle değil, ayrıntılarla değil… Çünkü konu içerik ve ayrıntıları gerçekte
siz bile bilemezsiniz. Bunun cevabı ve ayrıntıları en objektif kayıtta, bilinçaltından
kayıta alınmıştır. Sizin bildiğiniz ayrıntılarsa ancak algı perdesidir.
Muhtemel ki gerçek kayıt ve algı perdesi arasında bir senkronizasyon sorunu
vardır. Buda gerçeklik dünyasına yani
sizin şimdiki günlük hayatınıza sorun olarak yansımaktadır.
Regresyon
Terapinin çalışma konuları arasında; depresyon, fobi, öfke nöbetleri, bağımlılıklar,
kişilik bozuklukları gibi konular olabildiği gibi, kişinin “artık böyle
yaşamaktan sıkıldım” dediği ve hayatında hep aynı kısırdöngülere takıldığı konularda
mevcuttur.
Her
birimizin hayatında “HEP BENİ Mİ BULUR?”
dediğiniz, sürekli başınıza gelmesine engel olamadığınız durumlar
genellikle bilinçaltının yanlış kayıtlarından kaynaklanır. Bu yanlış kayıtlar
iş hayatımızda, özel hayatımızda ve soysal hayatımızda bizi mutsuz ve talihsiz
olayların sürekli bizi bulmasının nedenlerinden biridir.
Bilinçaltı
kayıtları doğumumuzdan bugüne kadar bilincimizin bizi koruyabilmek adına kaydettiği
her şeydir. “HERŞEY!” Bu demektir ki
çoğu bizim bile olmayabilir.
Neden Erkeklerin
Tercihi Regresyon :
Regresyon
Terapi, danışanı bu kendine ait olmayan
kayıtlardan arındırırken, kendi kayıtlarını düzenleme işlemini yapar. Erkeklerin daha yoğunlukla tercih etmelerinin
sebebi ise diğer terapi yöntemlerine kıyasla daha kısa sürede, net sonuçlara
ulaşılması ve duygusal travmaları saatlerce anlatmak zorunda kalmamalarıdır.
Yani regresyon terapide danışan konuyu seçer, gerisi bilinçaltı kütüphanesinden
çıkacak olan kitaptan okunur. Terapist ise kütüphanenin tasnif ve temizliğinden
sorumludur.
Terapist
Seçimi Neden Önemli?
Regresyon
seansı bir bilinçaltı terapi tekniği olduğundan uygulayıcının mutlaka terapist
geçmişi olmasına, dünya terapistler derneği tarafından onaylı diploması
olmasına özen gösterilmelidir.
Regresyon
terapi aşamalarında keşfedilen problem, durumun altında yatan hikayenin,
bilinçaltının tozlu raflarından çıkartıldıktan sonra beden terapi ile tüm bedenin
kodları boşaltılıp, karşılaştırmalı çözümleme ve yeniden çerçeveleme kısımları
ancak lisans eğitimi almış bir terapist tarafından yapılmalıdır. Konunun hassasiyeti
bilinçaltınızın mantığı olmaması ve her şeyi doğru yanlış sınırlaması
olmaksızın kayda almasından kaynaklanır. En temiz halde yeniden kayda alınmalı
bu terapist tarafından titizlikle yapılmalıdır. Yeniden çerçeveleme o konu ile
ilgili tüm negatif boşaltım yapılmadan yönlendirmeli ya da telkin kullanarak
yapılmamalıdır. Son çerçeveleme son derece titizlikle çalışılması gereken
terapi bölümüdür. Ve hayatınızdaki altın vuruşu sağlayan dönüştürücü etkiye
sahiptir.
Kimler regresyon terapi alabilir?
Konuşabildiğin en küçük yastan itibaren herkes regresyona
girebilir. Kişinin yaşı ve cinsiyeti, düşünce ve bilinç sistemi; dini inanışı
terapiyi etkilemez. Terapiyi etkileyen tek durum kişinin kendi kayıtlarını
KENDİSİNE NE KADAR AÇABİLDİĞİDİR. Eğer kişi; kendi ruhsal kayıtlarına
ulaşmaktan korkuyor kendine dürüst olamıyorsa; acılarından beslenen ve bu drama
bağımlılığını değiştirmeye niyeti olmayan insanlar regresyon terapi alamazlar. ÇÜNKÜ
REGRESYON TERAPİ GERİ DÖNÜŞÜMSÜZ ŞİFALANDIRIR.
ŞİFA, SAĞLIK, MUTLULUK, BOLLUK, BEREKET VE KEYİFLİ YAŞAMLAR
İÇİN DÖNÜŞÜN…
IŞIĞINIZ BOL OLSUN
9 Haziran 2016 Perşembe
8 Haziran 2016 Çarşamba
7 Haziran 2016 Salı
4 Haziran 2016 Cumartesi
3 Haziran 2016 Cuma
2 Haziran 2016 Perşembe
1 Haziran 2016 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)