3 Ekim 2016 Pazartesi

DÜŞÜNCELER HAYATI YÖNETİR Mİ? HASTALIKLARI ÜRETİR Mİ?



(30.09.2016    83. sayfa  diva dergisi)

DÜŞÜNCELER HAYATI YÖNETİR Mİ? HASTALIKLARI ÜRETİR Mİ?
İnsanın en büyük hapishanesi beynidir. Vücudunuz bütün emirleri beyninizden alır ve inandığınız herşeyi yapabilir. Çünkü beyniniz sizin duygularınıza göre yol alır. Bu demektir ki; bir konunun olmasını ne kadar isterseniz isteyin korktuklarınızla karşılaşacaksınız. Olayları korktuğunuz şeye rağmen elde edebilmeniz biliç ve bilinçaltınız savaşının egonuzu yükseltmesidir. Bir durumun olmayacağına inanıyorsanız tüm olumsuzlukları algılayıp sürekli kendinizi ikna etmek için uğraşırsınız. Durumlar iyi ya da kötü değildir, sadece gerçektir. Gerçek tarafsızdır. Bakış açınız eksilere kilitliyse durumu negatif algılarsınız oysa çok mutlu olduğunuz zamanlarda aynı durumu son derece iyi atlatabilirsiniz. Algılarınız hormonal düzeyinize sinyaller yollar sürekli…
HAYAT SİZİN ALGILADIĞINIZ GİBİDİR ASLINDA .. NE ZOR NE KOLAY….
Sizi hasta edebilen beyniniz bunu yapabildiğine göre sizi iyileştirebilir de…siz hangi tarafı seçerseniz…her düşünce ya da eylem vücudunuzun belli organı yada enerji merkeziyle ilişkilidir. Örneğin ; birşeyi kabullenemediğinizde midenizin ağrıması bundandır.Yenilen besinlerin içeriye kabulünün öncelikli organı midedir. Mide, dışarıdan gelen tüm etkileri alır ve sindirebildiklerini kabul eder. Kabul edebilmek, açıklık, pasiflik ve fedakârlık gerektirir. İnsan hissetme işlevini bilinçdışına itmeye çalışırsa, bu işlevler bedensel boyutta ortaya çıkarlar. Böylece, mide, fiziksel besinlerin yanı sıra ruhsal duyguları da kabul etmek ve sindirmek zorunda kalır. Midenin alma ve kabul etme görevlerine ilaveten sahip olduğu bu kez eril kutba ait bir işlevi daha vardır: Üretim ve mide asitlerinin salgılanması. Asitler yakalar, parçalar, yakar ve eritir; açıkça saldırgandır. Eğer insan bir şeylere kızar, fakat bu kızgınlıkla bilinçli olarak baş edemezse, ya da bu kızgınlığı bir saldırganlığa dönüştüremezse bu hisler mide ekşimesi olarak cisimleşir. Mide ekşimesinin nedeni, saldırgan mide asitlerinin fazla miktarda üretilmesidir. Maddesel boyuttaki bu tepkinin esas hedefi, maddesel olmayan hislerin işlenmesi ve sindirilmesidir. Bilincin yapamadığını beden telafi etmeye çalışır. Mide asiti yukarı doğru yükselir, çünkü kendini ifade etmek istemektedir. Bu noktada mide hastalanır.
Tedavi ilaçlarla ve /veya ameliyatla hastalığın bedendeki fiziksel varlığının ortadan kaldırılmasıdır. Ama hastalığı yaratan ruhsal ve zihinsel nedenleri ortadan kaldırmadığınız sürece; “bak senin derdin …………..” demeye çalışmak için sizinle kendi diliyle iletişim kurmaya çalışacaktır. Bu nedenle bedeni bir bütün olarak ele almadığınız sürece bir hastalığı bir süreliğine tedavi edebilirsiniz ancak tam iyileşmeden söz edemezsiniz.
Oysa hastalıklar hastalıklı düşünce kalıpları beslenme ve yaşam biçiminizi dönüştürmeyi amaçlayan birer fırsattır.
Tabi ki çevre koşulları ve yaptığınız iş de buna etkendir. Akciğer problemleri genellikle onay alamama ve sevgiyle ilgili incinmeleri temsil eder . Sevilmek ve onaylanmak nefes kadar ihtiyaçtır çünkü. Bu nedenle uzun yıllar hapiste olan insanların akciğer problemleri için sadece rutubetten bahsetmek komik olacaktır, bu anlamda hapishanelerde üretime yönelik atölyeler kurulması hükümlülerin üretime katılması ve onaylanması hakkında bir araştırma yapılsa akciğer hastalıklarında ciddi bir fark bulunacaktır.
Yine hukuk sisteminde uzun yıllar inanmadıkları davalara bakan hakimlerin uyku apnesi olması kaçınılmazdır. Çünkü apnenin bilinçaltı kodu ‘’ sonucunun olumsuz olacağı bilinen uzun süreli durumlara direnmek ve gerçekleri yok saymaya çalışmaktır.’’
ANCAK FARKINDALIK SİZİ TUM HASTALIKLARDAN KORUYABİLİR EĞER SECERSENİZ!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder